Önceleri şehir hayatına duyulan özlem, seneler sonra sonra yerini köylere ve doğal yaşama duyulan özleme bıraktı. Eski Türk filmlerine bakın; "köylü" denilince hep küçümsenen, pek bir şeyden anlamayan, sözümona cahil insan figürleriyle karşılaşırsınız hep! Günümüz dizilerinde ise "köy" denilince Ege'nin şirin yeşil-mavi köyleri, çivit mavisi pencereli evleri ve "köylü" denilince de samimi, kendisiyle ve doğayla barışık, toprakla içli-dışlı yurdum insanıdır anlatılan. Aklımız başımıza geldi, lakin giden gitti! Eskiden bir apartmanda dairem olsa diyen insanlar, şimdilerde bahçeli müstakil ev hayal eder oldu. Ağaçtan meyve toplamak, evinin bahçesinde kendi sebzesini yetiştirmek, su şırıltısı duymak büyük lüks artık! Bunu da geçtim, kuş sesine, toprak kokusuna hasret kaldık! Ne yazık ki bizim ucundan bucağından gördüğümüz için kendimizi şanslı addetttiğimiz bu hayatı, çocuklarımız hiç göremeyecek :( Aynı hızla, hiç ölmeyecekmişcesine pervasızca katletmeye devam edersek dünyayı, daha neler gelecek başlarına kimbilir! Keşke değiştirmek mümkün olabilse.. Ama insanoğlunda bu hırs olduğu müddetçe de zor gibi..
Şimdilerde çocuğu doğal ortamla buluşturan kreşler özellikle büyük şehirlerde epey revaçta. Hatta yurtdışında orman anaokulları var! Çocuklar geniş bi alanda toprakla oynuyor, sebzesini yetiştiriyor, tavuklardan yumurta topluyor vs. Keşke yaygınlaşsa ve daha ulaşılabilir olsa da en azından çocuklarımız biraz toprakla buluşsa. 5 yaşındaki yeğenim gerçek (!) bir kuzu gördüğünde ve kuzu melediğinde "Aaaa çalışıyor bu" demezdi belki :( Oysa bizde yaygın olan kreşler ilkokulun küçük yaşa uyarlanmış hali! Rakamlar, sayılar, biraz harfler, hırslı anne-babalar, gün boyu yine dört duvar arası, belki yapay bi park arası :( Akademik, akademik, akademik! Çok dertliyim bu konuda ve çocuğum/çocuklar için de oldukça kaygılı ve biraz da umutsuz :(
Neyse sevgili okur, geçelim Çocukça Kitaplığın bugünkü kitaplarına. "Kasabamızın Sevimli Kahramaları" serisi, çocuklarımıza doğal hayatı manevi bir bakış açısıyla anlatan 6 kitaptan oluşuyor. Ahmet ve Eda kardeşler ağaçlarla, ineklerle, arılarla, tavuklarla, ırmakla konuşuyor ve onlardan yeni şeyler öğreniyorlar. Resimleri güzel. Muştu Yayınları'ndan çıkan bu seri 4 yaştan itibaren alınabilir. Ne diyelim, güzel yarınlarda buluşmak ümidiyle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder